DEVLET SU İŞLERİ VE ORMAN İŞLETME MÜDÜRLÜĞÜ

Devlet Su İşleri bu şehrin en büyük yatırımcı kuruluşlarından biri.

Belki de en büyüğü.

Hem devasa bir bütçeye sahip hem de görkemli projelerin sahibi.

Barajlar, göletler, dere ve çayların ıslahı, sulama kanalları ve daha onlarcası…

Sahip olduğu makine parkı ve kalifiye eleman bakımından da deneyimli ve göz alıcı bir kimliğe sahip.

Aynı şekilde Tarım İl Müdürlüğü ve Orman İşletme Müdürlüğü de öyle.

Tarım İl Müdürlüğü badem, nar, zeytin, fıstık ve diğer tahıl ürünleriyle ülke ekonomisine önemli oranda katma değer katan bir kuruluş.

Arazilerimizin büyük bir bölümü susuz olsa da inşası bitecek barajlardan sonra gerçekleşecek sulamalar sayesinde bu katma değer hatırı sayılır bir biçimde artacak, hem ülke hem de yerel ekonomi bundan son derece olumlu etkilenecek.

Aynı şekilde Orman İşletme Müdürlüğü.

Önemli bir bütçeye sahip olmasa da mermer ocakları, taş ocakları, madenler, ormanlar, tali ürünler, kadastral çalışmalar gibi önemli işlere imza atıyor.

Yapılan iyileştirme ve ağaçlandırma çalışmalarıyla baraj havzalarını erozyondan koruyor, orman varlığını her gün biraz daha arttırıyor.

Baraj havzaları ve göl kenarlarında yaptıkları çalışmalarla orman içi rekreasyon sahaları inşa ediyor, vatandaşımızın istifadesine sunuyor.

Ayrıca orman ve orman örtüsü yangınlarına anında müdahalelerle doğal zenginliklerimizin yok olmasını engelliyorlar.

Yukarıda saydığım çalışmaları yürüten kurumların yıllardır evsiz olduklarını biliyor musunuz?

Kiracılar.

“Ora senin, bura benim” geziyorlar.

Devlet Su İşleri önce yıkılan adliye binasına taşındı. Oradan da Altınşehirde kiralanan özel bir mülkiyete taşındı.

İki yıl gibi kısa bir sürede bitirilen hükümet binasını görünce neden bu iki kurumun ihtiyaçlarına uygun binalar yapılmaz diye ister istemez soruyor insan.

Biliyorum; faydasız bir serzeniş, karşılıksız bir yakınma, çözümsüz bir yakarış olacak, ama yine de olsun.

Karınca demiş ya, “Ben de biliyorum taşıdığım suyla ateş sönmez. Benimkisi tarafım belli olsun.”

YORUM EKLE